Annem Ülseri Nasıl Yendi




Annem Ülseri Nasıl Yendi
Ülser geçiren bitki

Prof.Dr.Erdem Yeşilada Star gazetesinde yazdığı yazısında annesinin ülseri nasıl yendiğini paylaşmış.




Prof.Dr.Yeşilada 2013’te Star gazetesine yazdığı yazısında şöyle diyor:

Annem Ülseri Nasıl Yendi

1964 yılıydı.Annem’e ülser teşhisi konulmuştu.Ve mutlaka ameliyat olması söyleniyordu.Annem ise ameliyatı red etmiş komşuların söylediği sarı kantoron yağını ve kudret narı yağını hazırlayarak her sabah aç karnına yarım çay fincanı içerek ülserini tedavi etmişti diyor.

Ve devam ediyor.:Sanırım o zamanlar bir ortaokul öğrencisi olarak ilk bitkisel ilaçlarla tanışmamdı.Daha henüz bir meslek seçimi yapmadığım dönemlerde şahit olduğum bu olay beliki de benim halk ilaçlarının etkinliği üzerinde araştırmalar yapan bir etnofarmokolog olmamda rol oynamıştı.

Oyıllarda mide asidini etkin bir şekilde baskılayabilen bir ilaç,asitlik düzenleyici henüz keşfedilmemişti.Mide asidini baskılamak için ilaç seçenekleri kısıtlıydı.O Dönemlerde yaygın kullanılan Gastrektomi ameliyatlarının yol açtığı komlikasyonlar da artık iyi biliniyor.

Peki mide asidini sürekli baskılamaya yönelik ilaçlar(H2 Reseptör antagonistleri ve proton pompa inhibitörleri)ne kadar güvenli?Bu hala araştırılıyor.Mide asidinin görevini göz önüne aldığımızda bu uygulamanın riskleri konusunda endişeler giderek artoyor .

BİLİM DE DOĞRULADI

Çalışma arkadaşlarımla deney hayvanları üzerinde yaptığımız araştırmada sarı kantaron bitkisinin çiçekli topraküstü kısımlarının midede ülser oluşumunu kuvvetle önlediğini gözlemledik (artan miktara bağlı olarak yüzde 83 ile yüzde 99 arasında önlüyor). Ardından yaptığımız çalışmalarla yağda çözünen bileşenlerinin (eter özütü) ülser oluşumunun engellenmesinde kuvvetli etkisi bulunduğunu ve ülser oluşumunda rol oynayan bir organizma olan Helicobacter pylori’nin gelişimini engellediğini tespit ettik. Yani annemin ülserini tedavi eden sarı kantaronun etkinliğini bilimsel olarak da ortaya koyduk.

Bizden sonra başka araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalarda da benzer sonuçlar gözlemlenmiş. Yeni yayımlanan çalışmalarımızda da sarı kantaron yağının deney hayvanlarında yaraların tedavisinde etkili olduğunu ve etkili bileşenin ‘hiperisin’ olduğunu tespit ettik. Ülserin de bir yara olduğu göz önüne alınırsa bu bulgular da ülserlerdeki etkinliğini destekliyor.

Burada önemli bir hususa dikkatinizi çekmek isterim. Annem sarı kantaron yağını hazırlarken sızma zeytinyağı kullanmıştı. Yapılan araştırmalar sızma zeytinyağı içinde hazırlanan sarı kantaron yağının etkili olduğunu, ayçiçek yağıyla hazırlandığında ise etkisiz kaldığını ortaya koyuyor. Ne kadar ilginç, değil mi?

KIRİĞDESİ YAĞI KULLANAN VAR

Ülser çalışmalarımızda incelediğimiz bir diğer bitki ise kıriğdesi (veya yalancı iğde) meyvelerinden hazırlanan yağ. Bir Azeri hekim bu yağı bize getirerek Azerbaycan’da ülser tedavisinde kullanıldığını söylemişti. Yaptığımız araştırmada bu yağın deney hayvanlarında ülser oluşumunu yüzde 66.5 ile 95.2 arasında önlediğini ve yağda çözünen bileşenlerinin (beta-sitosterol ve karotenoitler) etkili olduğunu tespit ettik. Yine bizden sonra yürütülen çalışmalar da aldığımız sonuçları destekliyor. Çinli araştırmacılar bu yağın mide mukozasının yenilenmesini sağladığını ileri sürüyor.

Yürütülen yeni bir çalışmada içerisinde sarı kantaron yağı ve kıriğdesi yağı bulunan bir formülün etkinliği araştırılmış. Deney hayvanlarında oluşturulan deneysel ülserlerde bu iki yağın belirli orandaki bir karışımı ile yüzde 99.7 gibi yüksek bir başarı sağlanmış. 

Sonuç olarak, etkinliği deneysel ve klinik olarak ortaya konulmuş bu ürünlerle kısa süreli uygulamalar olumlu sonuç sağlayabiliyorsa sürekli olarak mide asidini yok etmeye çalışmak ne derece gerçekçi!

Spread the love


Bir yanıt yazın